Battle Of The Year - En Yeni Haberler Burda

Haber

Aurelio G.Saray'a gelecek mi?

Junny tarih 20.02.2009, 06:45 (UTC)

İspanya La Liga ekiplerinden Real Betis'de forma giyen Mehmet Aurelio, oynadığı maçlarda kötü bir performans sergilediğini ve henüz istediği düzeyde bir oyun sergilemediğini söyledi.

Fenerbahçe'den olaylı bir şekilde Betis'e transferinin ardından Betis taraftarının gözbebeği olan milli futbolcu, son dönemde yaşadığı performans düşüklüğünü mutlaka aşacağını ifade etti.

Real Madrid maçı öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan Aurelio, taraftara olan sözünü tutacağını belirterek, "Henüz kendi gerçek düzeyimi sergileyebilmiş değilim. Dizimdeki sakatlığın zorlamasıyla da son maçlarda kötü oynadığımı biliyorum. Ama tüm bu sıkıntıları aşarak yeniden eski oyunumu sergilemeye başlayacağım" diye konuştu.

"3 SENE BETİS'DEYİM"

Aurelio, son günlerde Galatasaray'a transfer olacağı söylentileri ile ilgili sorulan soruya da, "Betis'le 3 senelik anlaşmam var. Şimdilik tek düşüncem Betis'de kendimi geliştirmek ve yeni zaferlere imza atmak" diye yanıt verdi.

Recep İvedik 2

Junny tarih 20.02.2009, 06:41 (UTC)

	Recep İvedik 2 Vizyonda Son Zamanlarda Herkesin Gönlünde Halk Kahramanı Olan Recep İvedik İkinci Filmindede Yine İNsanları Güldürmeye Devam Ediyor 3'üncü Filmini Heycanla Bekliorum Biri Bitmen Öbürünü İstiyorum;)

Şizofreni hastalığının şifresini bir Türk çözdü

Junny tarih 20.02.2009, 06:35 (UTC)

Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Uzbay ve ekibi, dünyada 60 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 700 bin şizofreni hastası ve yakınları için umut ışığı olacak bir buluşa imza attı. Yapılan 5 yıllık araşma sonucunda beyindeki 'agmatin' isimli nürokimyasalin şizofrene yol açtığını belirleyen ekibin başkanı Prof. Dr. Uzbay, deney hayvanları üzerinde gerçekleştirilen bu önemli buluşun insanlarda etkili olup olmadığının ileri klinik araştırmalar sonucunda ortaya çıkacağını vurgulayarak, bunun büyük bir yatırımı ve çalışmalara devam etmeyi gerektirdiğini kaydetti.

GATA Tıbbi Farmakoloji ABD Başkanı Prof. Dr. Ecz. Kıdemli Albay Tayfun Uzbay başkanlığındaki 4 kişilik Türk bilim heyeti, "Agmatin ve Şizofren" adı verilen 5 yıllık bir araştırma gerçekleştirdi. Sıçanların deney hayvanı olarak kullanıldığı araştırmada, beyindeki 'agmatin' isimli nürokimyasalin şizofrene yol açtığı tespit edildi. Prof. Dr. Uzbay, bugün GATA'da düzenlediği basın toplantısında, kamuoyunda büyük yankı uyandıran buluşun detaylarını anlattı. Dünyada 60 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 700 bin şizofreni hastası bulunduğunu ifade eden Uzbay, şizofreniyi 'sinir hücrelerinin gelişim sürecinde bozukluk ile karakterize bir beyin hastalığı' olarak tanımladı.

Şizofrenin beynin 'algı', 'düşünce' ve 'duygulanım' gibi neredeyse tüm fonksiyonlarında bozukluğa neden olarak karmaşık bir tablo ortaya çıkardığını anlatan Uzbay, anne karnındaki komplikasyonlar, göçmen olma, düşük sosyoekonomik koşullar, sosyal çekinme gibi birçok nedenin şizofreniye yol açtığını kaydetti.
Şizofreni hastalığıyla ilgili araştırmalar yapan tüm bilim insanlarının "Ne oluyor da şizofreni oluyor?" sorusuna cevap aramaya çalıştığını anlatan Uzbay, "Her gün beynimize dışarıdan birçok uyarılar geliyor. Bu uyarıları gözümüzle görüyor, kulağımızla duyuyor ve algılıyoruz. Bu uyarılar beyinde filtreden geçiyor. Beynimiz bu uyarıları filtreliyor, yani kodluyor. Şizofren hastalarında bu filtreleme tam gerçekleşmiyor" dedi.
Uzbay, etik kurallarla kobay hayvanı sıçanlar üzerinde gerçekleştirilen araştırmada agmatinin şizofreniye yol açtığının belirlendiğini ifade ederek, "Kanda veya beyin omurilik sıvısında agmatini tayin edebilecek bir kit veya yöntem şizofreni erken tanısına ve tedavinin seyrini değerlendirmeye yardımcı olabilir. Doğrudan agmatin blokörü bir ilaç yoktur. Ama agmatin sentezini bloke eden üç ilaç vardır; bunlar tarımda parazit ve mantar öldürücü olarak kullanılıyor" şeklinde konuştu.

Uzbay, buluşun insanlarda etkili olup olmadığının ileri klinik araştırmalar sonucunda ortaya çıkacağını vurgulayarak, bunun büyük bir yatırımı ve çalışmalara devam etmeyi gerektirdiğini kaydetti. Prof. Dr. Uzbay, elde ettikleri bulguların şizofreninin tanı ve tedavisine net ve etkili kanıtlar sunduğunu belirterek, ancak bunların dikkatli, bilimsel ve etik değerlere saygılı biçimde ifade edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Şizofrenin sıkıntılı bir hastalık olduğunu hatırlatan Uzbay, şöyle devam etti:
"Hasta ve hasta yakınlarına medyatik olma veya meşhur olma egosunu tatmin etme uğruna yöntem ve ilaçların bugünden yarına tedaviye girecekmiş imajı vermemeliyiz. Bu etik olmadığı gibi bilimsel kurallara da uymaz. Hasta ve yakınlarına bu konuda ciddi anlamda bir şeyler yapıldığı ve umutsuzluğa kapılmamaları yolunda net bilgiler verilmeli ve çalışmalarımızdaki istikrar ile bu umutları hep taze tutmalıyız. Bu bulguların ileri preklinik araştırmalarla teyit edilip, klinik araştırmalara geçmesi gerekiyor. Bu büyük yatırımı ve çalışmalara devam etmeyi gerektiriyor. Tercihen Türk ilaç endüstrisinin buna ilgi göstermesi ve ilacın üretimi için elini taşın altına sokmasını bekliyoruz."

Prof. Dr. Uzbay, araştırma ekibinin ve GATA'nın araştırmaları yürütürken hiçbir ticari kaygı içinde olmadığını vurgulayarak, araştırmaya başından beri destek veren TÜBİTAK ile imzaladıkları bir sözleşme olduğunu, hiç kimsenin izin almadan bu çalışmaları kullanamayacağını kaydetti. Uzbay, araştırmanın GATA Psikofarmakoloji Araştırma Ünitesi'nde yapıldığını, Türk Patent Enstitüsü'nden patent alındığını, araştırmanın birçok uluslararası ciddi yayın organında yayınlandığını kaydetti. Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Uzbay, buluşları sonunda üretilecek ilacın Türk ilaç sanayisi tarafından üretilmesinin Türkiye'deki hastalara ekonomik olarak büyük kolaylıklar sağlayacağını belirterek, "Bu ilacı dışarıdaki ilaç sanayi üretirse ilaç mevcut piyasadaki şizofreni ilaçlarından daha pahalı olması kaçınılmaz olacaktır" dedi. Araştırma sonucunun kamuoyuna yansımasıyla çok sayıda şizofreni hastası ve yakınının kendisini arayarak ayrıntılı bilgi aldığını anlatan Uzbay, "Ben bu insanların aşırı ilgisinden rahatsız değilim. Onlarla konuşurken sıkıntılarını yüreğimde hissettim. İlacın ne zaman piyasaya çıkabileceğini öngörmem çok güç. Ancak bu araştırma sadece bizimle sınırlı kalmamadır" diye konuştu.

Windows Mobile Çılgınlığı

Junny tarih 19.02.2009, 13:49 (UTC)

Mobil donanımların gelişmesi ve farklı markaların yeni ürünleriyle yeniden konuşulmaya başlanan Windows Mobile işletim sisteminin 6.5 versiyon numaralı yeni sürümü duyuruldu.

Apple'ın MacOS'u, Nokia'nın (ve diğer üyelerin) Symbian'ı, Motorola'nın Linux'u ve yüzlerce farklı özel şirket yazılımı karşısında Windows Mobile'ın değeri gün geçtikçe artıyor. Her ne kadar Microsoft'un hala yeteri kadar ilgilenmediği düşünülen Windows Mobile işletim sistemi 6.5 versiyonuna ulaştı. Uzunca bir sürdir arayüzü değiştirilmeyen Windows Mobile bu sürümde radikal değişiklikler ön görüyor. Parmakla kullanıma daha uygun hale getirebilmek adına ana menüsü petek şekilli simgelerden oluşturulan yeni arayüz kullanıcı tarafından yeniden düzenlenebiliyor. Birçok yenilik içerse de parmak jestleri ve diğer özellikler ilk defa sunulmuyor. Microsoft çoğu diğer alanda olduğu gibi Windows Mobile işletim sistemi açısından da takipçi zihniyetini koruyor.

Windows Mobile 6.1 sürümü ile birlikte söz verilen fakat yetişmeyen Internet Explorer Mobile 6, bu yeni işletim sistemiyle birlikte kullanıcıların beğenisine sunulacak. Daha yüksek performans sunacağı şüphesiz olan tarayıcının HTC gibi firmalar tarafından gömülü olarak sunulan Opera tarayıcısının yerini tutup tutmayacağını daha sonra göreceğiz. Tarayıcı Flash nesnelerini destekliyor fakat Microsoft'un Flash alternatifi Silverlight desteği henüz geliştirme aşamasında.

Microsoft Windows Mobile 6.5 ile birlikte MyPhone servisi ve uygulama dükkanını da duyurdu. MyPhone sayesinde kullanıcılar cep telefonlarınddaki içeriği 200 MB kapasiteli web alanına yedekleyebiliyorlar. Bilgisayar üzerinden de erişilebilen servis sayesinde içeriğin yönetimi, yedeklenmesi ve farklı ortamlar arasında aktarımı oldukça kolaylaşıyor. "Windows Mobile marketplace" (pazar yeri) adıyla sunulan uygulama dükkanı dahilinde ise Windows Mobile platformu için uygulama, oyun ve benzeri içeriklerin paylaşımı, satın alınması mümkün olacak.

Aslan umutlu döndü! 0-0

Junny tarih 19.02.2009, 10:22 (UTC)

G.Saray UEFA Kupası 3. tur ilk maçında Bordeaux ile deplasmanda berabere kaldı. Ele geçirdiği fırsatları hacrcayan Sarı-Kırmızılı ekip avantajlı bir skorla evine döndü.

UEFA Kupası 3.tur ilk maçında temsilcimiz Galatasaray Fransa'da Stade Chaban-Delmas'da Bordeaux'a konuk oldu. Galatasaray 90 dakika iyi mücadele ettiği maçta sahadan 0-0'lık skorla ayrılarak Ali Sami Yen'de oynanacak rövanş mücadelesi öncesi bir derece de olsa avantaj elde etti.

Bordeaux maçın büyük bir bölümünde temsilcimiz karşısında meşin yuvarlağa hakim olan takım olarak gözükse de Galatasaray'ın sahadaki mücadelesi, 3'lü savunmaya rağmen zaman zaman kendi yarı alanında gösterdiği çalışkanlık ve Bordeaux karşısında ani atakları düşünmesi Fransız ekibini oldukça zorladı.

Son 15 dakika ise Bordeaux'un atakları ve Galatasaray için maçın bitmesi için beklemesi şeklinde geçti. Bu arada maçın İsviçreli hakemi Claduio Circhetta'nın maç boyunca takdir haklarını ve yardımcı hakemlerin yanlış bayrakları da maçta önplandaydı.

Maç öncesi Michael Skibbe'nin tercihleri maça damga vururken, maçın özeti Avrupa tecrübesini Bordeaux'tan daha iyi sahaya yansıtan temsilcimizin çok iyi bir futbol oynamamasına rağmen aldığı beraberlikti.

Turun ikinci maçı 26 Şubat'ta Ali Sami Yen'de oynanacak.

Deniz Feneri'nin "alem" fotoğrafı

Junny tarih 19.02.2009, 10:17 (UTC)

Deniz Feneri Derneği'nin ekran yüzü Uğur Arslan'ı Kanal 7 ekranlarında 'kimsesizlerin kimi' olarak yardım toplarken, topladığı yardımları fakir-fukara'ya dağıtırken hatırlıyoruz. Ama bu defa karşımıza çıkan fotoğraf bildiğimiz Uğur Arslan imajından oldukça farklı. Uğur Arslan dört kadın arkadaşıyla içki masasında. İşte bu fotoğraf gazeteci Vedat Ali Aydın ve Ali Gülen'in yayımladıkları ‘AKP'nin Feneri Böyle Söndü' adlı kitabın kapağını süslüyor. Arslan, 1997'de Kanal 7'de aynı adla yardım programı sunmaya başladı. Almanya'daki derneğin düzenlediği etkinlikleri de sundu. Türkiye'deki Deniz Feneri'nin 4 yıl başkanlığını yaptı.

<-Geri

1 2

Devam ->